29 Şubat 2012 Çarşamba

Hava ayaz, ellerim ceplerimde…

Bazı insanlar vardır ne yaparsan yap unutamadığın, yüreğinden söküp atamadığın. Yüreğinin ortasına gelir oturur, kimi zaman bir yumru olur boğazını sıkar kimi zaman da yüzünü güldüren tek varlığın olur.

Kimisi kalbimizde bir tebessüm bırakır kimisi de tamiri zor, derin acılar bırakır giderken. Ve nedense acılarımız tebessümlerimizden daha çok gelir aklımıza. Mutsuzluklarımız mutluluklarımızın önüne geçer hep. Olanlara şükretmeyi unuturuz da olmayanlara kahretmeyi hiç unutmayız. Mutluluğun izleri çabucak silinir yürekten de mutsuzluğun izleri bir ömür peşini bırakmaz, gölgen gibi adım adım izler seni. Ne zaman mutlu olmak için bir hamle yapsan hatırlatır kendini sana.

Ne yaparsan yap sanki bütün oklar onu işaret eder. Gittiğin her yerde, tanıştığın her insanda, dinlediğin her şarkıda ve okuduğun her kitapta ondan bir iz bulursun mutlaka. Bütün yollar ona çıkmak için programlanmıştır adeta.

Her yerine onun kokusu sinmiş, o çok sevdiğin yaşadığın şehirden bile kaçmak istersin sırf nefes alabilmek için. O çok sevdiğin şehir boğar çünkü seni. Aldığın her nefes ciğerlerini yakar. Gitmekten keyif aldığın mekanlardan vazgeçersin bir bir. Hiç bilmediğin yollardan yürümeye başlarsın, birlikte yürüdüğünüz yollar acı verdiği için. Aynı şehrin insanı bile değilsinizdir oysaki.

Böyle yaşanmayacağını ve bir karar vermen gerektiğini çok iyi bilirsin. Ya bu duyguların kanını emmeye devam etmesine göz yummaya devam edeceksin ya da onlarla yaşamayı öğreneceksin. Biraz aklın varsa (kalmışsa) ikinci yolu seçersin ve hayatına kaldığın yerden devam edersin, tüm yaşanmışlıklarını ceplerine doldurarak.

Hayat devam eder. Ellerin ceplerinde yürümeyi öğrenirsin yeniden. Yeni yüzler, yeni şehirler seversin. Yeniden gülmeye başlarsın ve yeniden sevmeyi denersin. Eskisi gibi acıtmaz olur ceplerindeki yaşanmışlıkların. Acıtmazlar ama aklına gelmeye devam ederler. Unutmak da istemezsin, istesen de unutamazsın zaten. Çünkü bilirsin iz bırakanların unutulmadığını, unutulmadığını bildiğin gibi…





4 yorum: