Herkes etrafta gördüğü ve istemeden de olsa dahil olduğu adı ilişki olan ama aslında hiçbir bok olmayan şeyden rahatsız. Rahatsızız ama yaşamaktan da alıkoyamıyoruz kendimizi. Çünkü artık çoğunluk böyle yaşıyor. Sen de sana verilenle yetinmeyi, fazlasını istemeden yaşamayı ve uzaktan sevmeyi öğreniyorsun. Biliyorsun çünkü bir adım ötesini istersen o da gidecek elinden, seviyorum dersen ana avrat küfür etmişsin gibi laf yiyeceksin. Hal böyle olunca da kendin olamadığın, bu ilişkimsi durumlarda korkuların çıkıyor ortaya. Korkuların özgüvenini yok ediyor, güven gittikçe de saçmalayıp duruyorsun. Çıkmak istedikçe boka batıyorsun. Hem sevilmediğini sadece arzu edildiğini biliyorsun hem de kaybetmemek için debelenip duruyorsun. Böyle birini kazansan ne olacak a akılsız kızım? Adam seni istemiyor ki, sadece senin ona yaşattığın keyif dolu anları istiyor. Sen bir onunla bütünleşiyorsun ve bir onunla paylaşıyorsun, oysa o gördüğü her kadınla bütünleşecek kudrete sahip. Sen onun her istediğini yapar hale geliyorsun o bunları gördükçe seni cepte bilip iyice dışa açılmaya başlıyor. Ne yardan vazgeçmek istiyor ne de serden vazgeçebiliyor. Sonra da bu duruma uygun bir isim buluyorlar;TAKILMAK. Takılıyoruz işte diyor adam ne gerek var bir sıfat bulmaya. Şart mı illa sevgili olmak, zaten sevgili gibi yaşamıyor muyuz diye de soruyor daha inandırıcı kılmak adına durumu. Kadın da sırf üç satırlık mutlu olacağım hevesiyle ve inanmak istediği için kanıveriyor.
Sonrası sizin kaldırma kuvvetinize bağlı olarak değişiyor ama benim gördüğüm kadarıyla genelde sonuç hüsran. Zira kadınlar, takılmak denen durumu da kendilerince sahiplendikleri için üzülmek kaçınılmaz oluyor. Görüşme devam ettiği sürece takıldığını sanıyor kadın da adam gibi. Ne zaman ki adam takılacak başka birisini ya da birilerini buluyor işte o zaman anlıyor kadın takılmadığını, takılıp kaldığını...
Sıla'nın da bir şarkısında dediği gibi "İki satırlık adamları musallat ettik ömrümüze, bundandır böyle dibe vuruşumuz"!!!
o halde "ben iki satırlık adamlardan fazlasına DEĞERim" deyip, ipleri ele alma zamanı... Dibe vurmanın en güzel tarafı, yukarı çıkmaktan başka yol kalmayışıdır. Hadi silkelenin ve hayatınızın sorumluluğunu elinize alın..
YanıtlaSilsevgilerimle..
Dibe vuruşlar olmasa hayatın kıymetini nasıl bileceğiz değil mi? Ezber edindiğim bir kelimedir DEĞERLİYİM...Sevgiler
SilYazdım sanırım bır yorum kızlar akillanin
YanıtlaSilSilkelenin ve kendinize gelin :)
SilDeğerli oldugunuzu, bizim size muhtaç oldugumuzu, bizden daha güzel oldugunuzu, doğurmak gibi ultra farklı bur duruma sahip oldugunuzu , erkeklerden daha akıllı ve stratejik oldugunuzu bilin ve bence bu bilinçle yol alın. Daha buraya yazamadigim bır dolu özelliğiniz var bunun degerini bilinnnn
YanıtlaSilBazen bilirsiniz de yapamazsınız...
SilBu yorumu anlamadım. Neyi yapamazsınız?
YanıtlaSilÖzel, önemli, değerli olduğunuzu bilirsiniz ama öyle davranamazsınız
SilTamamdir bu olur bazen ona da öğrendiğim kadarı ile ask deniyor sanirim. Bu çaresizlik kısmına düştügünde ise bır felaket oluyor. Yani davranamamak çaresizlik le bütünleşirse cok felaket birsey.Allah kimseye yasatmasin
YanıtlaSilSadece aşık olduğunuzda olmaz bu. Pek çok nedenden olur. Aşıkken de, mutsuz olduğunuzda da, korkularınız devreye girdiğinde de, hayatla bir kavganız varken de kendinizi görmediğiniz zamanalr olabilir...
Sil