Bugün karmakarışık aklım da yüreğim gibi. Hem bir sürü şey var yazmak istediğim hem de yoklar. Ben gibi... Bugün ben de bir varım bir yok...
Bazen olur ya hani hiçbir şey yapmak istemezsin, yapmak istediğin çok şey olmasına rağmen. İşte aynen öyleyim...
Kafamda bir sürü düşünce, hepsi birbirinin içinde...
Belli ki bugün yazmak da rahatlatmayacak beni...
Bu blogu açtığımdan beri daha iyi hissediyorum aslında kendimi. Konuşmayı sevdiğim gibi yazmayı da seviyorum. Konuşamadığım zaman yazıyorum ben kendimi bildim bileli. Kimileri ulaştı sahiplerine, kimileri de sahipsiz kaldılar...
Kaç kişi düzenli takip ediyor, kaç kişi severek okuyor bilmiyorum ama hiç tanımadığım birinden "severek okuyorum", "bugün yazı yok mu?" cümlelerini duymak tahminimden daha keyifliymiş. Biraz da merak var tabi kim bu "Huysuz ve Tatlı Kız" diye "neden kendi kimliğini saklıyor" diye. Bilenler var tabii kim olduğumu. Ama sadece çok yakınlarım...
O kadar da önemli değil bence kim olduğum, ne olduğum ya da neye benzediğim. Duygularını saklayamayan, öfkesini gizleyemeyen içinde ne varsa dışına yansıyan, gözlerine bakınca bile çok şey görebileceğin biriyim işte. Biraz akıllı, biraz cömert, biraz sevgi arsızı, biraz şımarık, biraz huysuz, biraz tatlı, biraz neşeli, biraz karamsar, biraz duygusal, biraz agresif, biraz düşünceli, biraz iyi, biraz kötü ve biraz da deli...
Bazen umutlu, bazen umutsuz...
Bazen mutlu, bazen de mutsuz...
Bazen çok, bazen hiç...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder