Yalnız insanlar
cumhuriyetinde yaşar olduk artık. Herkes yalnız. Kimi kendi tercih ediyor
yalnız kalmayı, kimi mecburiyetten yalnız. Kimi de görünürde yalnız…
Yalnız kadınlarım
da çok, erkeklerim de. Konuşuruz zaman zaman "neden böyle oluyor, ne
istiyoruz da neden olmuyor" diye. Bir kere kimse bir daha o kadar büyük
acılar çekmek istemiyor, bu konuda iki taraf da hem fikir. Diğer ortak düşünce
de mutlu olmak arzusu. Artık hayatın kendisi o kadar zor ki ve o kadar çok
sıkıntısı var ki kimse ekstra sıkıntı istemiyor. Herkes mutlu olmak için
uğraşıyor, hayatta kalmaya çalışırken. Artık öyle bir hale geldik ki, bırakın
sevgiliyi insanlar arkadaşlarına tahammül edemiyor eskisi gibi. Sürekli mutsuz
ve şikayetçi bir arkadaşı bile istemiyoruz artık, enerjimizi almasın
diye.
Güvensizlik gibi
bir sorunumuz var bir de. Bunun nedeni aldatmak, aldatılmak değil sadece. İnsan
o kadar yoruluyor ki hayal kırıklıklarından, artık gelen gitmesin istiyor, yalansız
olsun istiyor.
Bağlanamamak da
ayrı bir sorun. Hem yalnız kalmak istemiyoruz, hem de bağlanmaktan
korkuyoruz.
Hesap vermek de
cabası. Hepimiz “kocaman insanlar olduk, neyin hesabını kime vereceğim”
diyoruz.
Böyle sebepler
oldukça ve her gün yenileri eklendikçe, ilişkiler de değişiyor insanlar da. Artık
çoğunluk günü kurtarma derdinde. Başım ağrımadan nasıl yaşarımın peşinde. Tek
kişiyle olup üzüleceğime, çok kişiyle olur keyfime bakarım diyor artık pek çok
insan. Eskiden evli insanların ikinci bir ilişkileri olurken ve bu ayıp
karşılanırken, şimdi bekar insanların da ikinci hatta üçüncü ilişkileri oluyor.
Üstelik kadını erkeği fark etmiyor. Ve artık ayıplanmıyor böyle yaşamak.
Çoğunluk böyle yaşadığından doğal sayılıyor, hatta olmaz dendiğinde ayıplanıyor
“olmaz” diyen.
Tek eşlilik
unutulan bir kavram olma yolunda ilerliyor hızla. Tek eşlilik out, çok eşlilik
in! Tek eşli olmak mutlu etmiyor artık insanları, üzüyor. O kadar
tahammülsüzleştik ki, sevdiğimiz tarafından üzülmeye bile dayanamıyoruz artık.
Dahası sevmeye tahammül edemez olduk.
Hal böyle olunca
da iki seçenek çıkıyor ortaya; ya bıkmadan, usanmadan uğraşacaksın, yeniden
sevmeyi deneyeceksin ya da ortama ayak uydurup sevmediğin/sevilmediğin
bedenlerin misafirlerinden biri olacaksın…
sakın sakın denemeyınnnnnnnnnnnnnn
YanıtlaSilYeniden sevmeyi mi?
Sil